.jpg)
Tatlı bir yazar, öğretmen, anne😊
Çok keyifli bir röportaj yaptık kendisiyle. Samimi cevaplarıyla onu daha yakından tanıdık.
Sözü çok uzatmadan röportaja geçelim😊
Bize kendinizden bahseder misiniz?
Kitaplarla örülü bir dünyadan hayata bakan öğretmen, öğrenen, anne, eş, blogger, okur yazar bir yolcu.
Bloğunuzu açmaya nasıl karar verdiniz? Blog isminizi nasıl buldunuz? En sevdiğiniz bloglar hangileri?
Anneliğimin ilk dönemlerinde çok sık blog okuyordum.
O sıralarda bende bir blog açabilirim diye düşünerek orada farklı deneyimlerimi yazmaya başladım.
Bu seviyeli paylaşım alanında güzel dostluklar edindim.
Mavi, umudun, olumlu dönüşümün timsali benim için.
İnsan yaşarken tekamül sürecinde sürekli öğrenir ve farklı yaşantılar yoluyla bakış açısını zenginleştirir.
İz sürücüler, yaşam mücadelesinde dirayetli kalmaya çalışan insanlardır. Bende o insanlardan biriyim o yüzden bu ismi verdim.
En sevdiğim bloglar, kültürel sanatsal, edebiyat içerikli, gezi, kişisel günlük tarzı içten yazıları olan bloglar.
Bloğunuzda genelde kitap ve film yorumları yazıyorsunuz. Bloğunuz 2013 Yılında ''En Duygusal Blogstar'' seçilmiş.
Bu çok güzel bir şey, tebrik ederiz. Tekrar bloglar arası yarışmalar olsa güzel olur değil mi?
Teşekkür ederim. İlk zamanlar daha melankolik yazıyordum. Zamanla yaş aldıkça, tecrübelerim, birikimim arttıkça daha farklı tarzda da yazmaya başladım. Bloglar arası yarışmalarda ödül almak, güzel. Bu tarz etkinlikler motive edici oluyor. Yarışma yerine bloglar arası etkinlikler arttırılabilir.
Yazı yazmayı seviyorsunuz. Yazı yazmaya ne zaman başladınız?
Okumak ve yazmak hayatımın en önemli parçası. Yazınsal yolculuğum erken yaşlarda başladı.
Ortaokul yıllarımda yazdığım kompozisyonlarım öğretmenlerim tarafından takdir edilirdi.
İl genelindeki yarışmalarda ödüller almıştım. Lisede Türkiye geneli bir kompozisyon yarışmasında derece aldım. Ödül olarak öğretmenlerimle Kıbrıs gezisine gitmiştim. Üniversitede arkadaşlarımla edebiyat dergileri çıkardık. Öğretmenlik hayatıma başladığımda defterlerimde birikmiş taslak şiirler, denemeler, hikayeler vardı. Blogda ve dergilerde yazma eylemiyle olan bağım sürdü.
Ayraç Tahlili ve Eleştiri Dergisi'nde yıllarca kitap analizleri yaptım. Farklı türlerdeki kitapları analiz ederken kendi yazılarımı da revize etmeye başladım. Onlara başkaca gözlerle bakmaya başladım.
Zamanla yazdıklarımı farklı edebiyat fanzinlerine, dergilere yolladım. Dergilerde yazdıklarım yayımlandıkça çeşitli yöntemler deneyerek kurmacanın sınırlarını genişlettim. Kurmaca ve yazın sanatı üzerine kuramsal, teorik kitaplar da çok okudum.
Öğretmenlik yapıyorsunuz. Mesleğinizi yapmaya nasıl karar verdiniz? Bu meslekte sizi en mutlu eden şey nedir? Mesleğinizde sizi etkileyen bir anınızı bizimle paylaşabilir misiniz?
Mesleğimi seviyorum ve yirmi yılımı doldurdum. Çocukken arkadaşlarımla öğretmencilik oynardım, öğretmenlikle ilgili hayaller kurardım. Bu meslekte beni en mutlu eden şey, çocukların saf dünyasına bir ışık olabilmek, gelişim yolculuklarına iyi bir kılavuz olabilmek. Öğrenme güçlüğü olan bir öğrencim, okumayı ve doğru yazmayı çok istiyordu. Normal tekniklerle öğrenemeyince ben de farklı bir metot denemiştim. Ailesini de bu sürece dahil ettim. Öğrencim okuma ve yazmayı öğrendi, seviye olarak diğer arkadaşlarına yetişti. Onun gözlerindeki mutluluk benim için paha biçilemez bir sevinç kaynağı oldu. Çocukların okumaya başladığı an, beni çok duygulandırır, mesleki doyumu en çok o zaman hissederim.
Benim de yakın zamanda okuyup paylaştığım Maviye İz Süren isimli bir öykü kitabınız da var. Ben kitabı çok keyifle okudum. Ayrıca bloğunuz ve kitabınız aynı isimde ve bu çok tatlı bir detay. Biraz kitabınızdan bahseder misiniz?
İsmiyle yakınlık kuranlar beni de mutlu ediyor. Dosyamı okuyan bir arkadaşım blogunun adını kitaba verelim fikrini verdi, bu fikir bana da uygun geldi. Böylelikle blog adıyla, ilk kitap adı aynı oldu. Yazdıklarım birikince pandemi döneminde öykülerimi bir dosyada topladım ve üzerinde çalıştım. 2020 yılının temmuz ayında Mecaz Yayınları'ndan ilk öykü kitabım çıktı. Maviye İz Süren, üç ana bölümden oluşuyor. Her bölümde on kısa öykü var. Tematik olarak, bireysel duyarlılık, varlık, yokluk, iyilik, kötülük, aile, aşk gibi bireyin iç dünyasını esas alan yaşam kesitleri sundum. Bunun yanında yer yer sembolik öğelerle bireyin varoluşsal yalnızlığını, dünyaya yabancılaşmasını, düşünsel olgunluğa erişmesini farklı hayatlar üzerinden aktardım.
Yeni kitabınız da çıktı ve ismi çok dikkat çekici, Dalmışsam Uyandırma. Ben de en yakın zamanda alıp yorumlayacağım. Kitaptan biraz söz edebilir misiniz?
Dalmışsam Uyandırma, kısa ama etkili bir uykuda görülen rüya ve gerçek karışımı öykülerden oluşuyor.
İnsanın içinde bir şeyi yapma dediğimizde tersini yapma isteği oluşur ya orada bir mecaz da var.
Okurunu uyanışa bırakan bir yer. Bu kitaptaki öykülerin arka planında daha çok görme şekilleri, hayatı algılama ve farklı yorumlama biçimleri mevcut. Bireysel ve toplumsal zorlayıcı durumlar, doğadaki krizler, sosyal yaşamdaki psikolojik sapmalar insanın varoluş biçimini etkiler. Bireyin güncel ve evrensel yaşadığı sıkıntılara karşı devam etme gücü, olaylarla baş etme şekli, umudu yine kendi içsel dünyasındadır. Kahramanlarım genelde içsel çatışmalarla boğuşan ve değişen dışsal dünyanın zorluklarına karşın ayakta durmaya çalışan, farklı bir bakış açısı kazanan insanlara benzer. Her okur kendi hayatına dokunan yanıyla öyküleri değerlendirecektir. O anlamda geniş bir konu dağılımının olduğunu söyleyebilirim.
Edebiyat dergilerinde yazılarınız yayınlanıyor. Ayrıca bir öykünüz ''Bir Kadın Öyküleri'' adlı kolektif kitap projesinde yer almış. Tebrik ederiz. Edebiyat dergilerinde yazınızı görmek heyecan verici ve sevindirici. Bir yazının yayınlanıp yayınlanmayacağına dair bekleme süreci nasıl hissettiriyor? Yayımlanan yazılar arasında sizin için en özel olanı hangisiydi?
Dergilerde ve fanzinlerde öykülerin yayımlanma sürecini artık akışta kalarak izliyorum. Olumlu gelişmeler, yazan kişiye bu süreci sürdürme anlamında moral oluyor. Yazdıklarınız görünürlük kazanıyor, farklı insanlara ulaşabiliyor. İlk kolektif kitap çalışmam da blogger arkadaşım Erdi Karadeniz'in girişimleriyle oldu. Kendisi şimdi sosyal medyada faydalı içerikler üretmeye devam ediyor. Bekleme süreci bazen muallakta kalabiliyor. Bazı yayınlar dönüş bile yapmıyor. Yazan insan sürekli olumluya dönük olmalı, olumsuz veya bildirimsiz kalan durumlarda içindeki hevesini kırmamalı. Çabalamaya ve denemeye devam edenler kendini geliştirebilir inancındayım. Benim için Varlık Dergisi'nde öykümün yayımlanması çok önemliydi. Öykümü orada görmek beni sevindirdi.
En sevdiğiniz yazar ve kitap? Ne tür kitaplar okursunuz?
İlk aklıma gelenler, Küçük Prens Antoine de Saint-Exupery, Orhan Pamuk Kara Kitap,
Martin Eden Jack London, Hermann Hesse, Ataol Behramoğlu, Oruç Aruoba, Şükrü Erbaş kitapları...
Post-modern, modern edebiyat eserleri, arada deneme, yazmak üzerine kuramsal, felsefik kitaplar, öykü, şiir, çocuk edebiyatı eserleri sıklıkla okuduğum kitap türleri.
Film izlemeyi seviyorsunuz. Özellikle hangi tür filmleri izlemekten keyif alıyorsunuz?
Hayal dünyamı zenginleştirmek adına sinemadan da faydalanıyorum. Filmlerde çoğunlukla hikaye anlatım şekilleri dikkatimi çekiyor. Genelde psikolojik, suç, gerilim, dram, komedi...
En sevdiğiniz şarkı, film hangisi?
Pentagram'dan Sonsuz adlı şarkı.
The Beatles, Pink Floyd, Bob Dylan şarkılarını da ara ara dinlerim.
Film olarak ilk aklıma gelen, Truman Show.
Tarkovsky, Eric Rohmer, Fellini ve Bergman filmlerini yaratıcı buluyorum.
Ülkemizden de Nuri Bilge Ceylan'ın filmlerini beğenirim.
Hayatta en önem verdiğiniz şey nedir? En çok keyif alarak yaptığınız şey nedir?
Kalbi her türlü zorlayıcı etkenlere rağmen temiz tutmak, erdemli kalabilmek.
Açık havada kitap okumak, doğada vakit geçirmek, ailemle gezmek, eşimle tenis oynamak, sınıfta öğrencilerimle "biz" olmak.
Çocukların dünyasından hayata bakmak çok keyifli, onların enerjisi beni iyi hissettiriyor.
Sabahları nasıl uyanırsınız? Sinirli misiniz, sakin misiniz?
Genelde sakin ve erken saatlerde uyanırım. Yatağımdan doğrulur, gözlerimi kapatır ve şükrederim.
En sevdiğiniz film repliği ve kitap alıntısını sormak istiyorum.
Ingmar Bergman'ın Fanny and Alexander filminden gelsin.
"Her şey olabilir, her şey mümkün ve olası.
Zaman ve mekan yok aslında. Gerçekliğin nahif tezgahında, hayaller şekilleniyor yeni yeni motiflerle."
Kitap olarak Martin Eden'dan bir alıntı.
"Asıl yazılması gereken buydu işte!
Umacak hiçbir şey kalmamışken bile umudunu yitirmeyenleri; çılgın aşıkları; baskı ve gerilim altında, her türlü dehşet ve facia arasında mücadelesini sürdürenleri; gayretlerinin gücüyle hayatın kabuğunu çatlatan devleri yüceltmek istiyordu."
Kendinizi birkaç kelimeyle tanımlar mısınız?
Hayalci ve gerçekçi olabilen, gayretli, faydalı ilme açık olan, duyarlı.
Hayata karşı olgun, sakin bir bakış açınız var anladığım kadarıyla. Hayata dair düşüncelerinizi genel olarak öğrenmek isteriz.
Hayatta başıma gelenleri, yaşadığım olayları olgunlukla karşılıyorum. Karşılaştığım her insan ve her yaşanmışlık benim tekamül sürecine katkıda bulunmak için vardır. Hepsinden payıma düşeni alırım ve hayatımı o şekilde anlamlandırırım. Yaşadıkça şifalanma ve dönüşüm sürer. Farklı boyutlara evrilir. Önemli olan iyiye ve ışığa dönük olmak, ona izin vermek. Kalbi karartmamak, her şeye rağmen yaşama sevincini parlatmak.
Calvino'nun önemli bir sözü aklıma geldi.
"İki yolu var acı çekmemenin: Birincisi pek çok kişiye kolay gelir: cehennemi kabullenmek ve onu görmeyecek kadar onunla bütünleşmek.
İkinci yol riskli: sürekli bir dikkat ve eğitim istiyor; cehennemin ortasında cehennem olmayan kim ve ne var, onu aramak ve bulduğunda tanımayı bilmek, onu yaşatmak, ona fırsat vermek."
Ben ikinci yolu kendime düstur edindim. O yüzden de sürekli kendimi geliştirmeye odaklı yaşıyorum.
Hangisini diğerine tercih ederdiniz? '' Ama'' kelimesiyle başlayan cümleleri mi? ''Keşke yapmasaydım'' kelimesiyle başlayan cümleleri mi?
Pişmanlıktan elem duymak yerine yaşadıklarımdan ne çıkarabilirim kısmına yoğunlaşırım.
"Ama" kelimesiyle başlayan cümleleri açıklama yaptığımda özellikle kendime açıklama yapma gereği duyduğum zamanlarda kullanırım.
Belki bir savunma mekanizması belki de bir tür baş etme şekli.
Marka olsaydınız sloganınız ne olurdu?
Maviye İz sürenler Yolda!
Son olarak hayat mottonuz olan bir söz bırakabilir misiniz?
"Umut edilmeyeni
umut etmezsen,
onu bulamazsın."— Herakleitos
Biz sizinle röportaj yaptığımız için çok mutlu olduk.
Değerli vaktinizi ayırıp sorularımızı içtenlikle cevapladığınız için çok teşekkür ederiz.
Ben teşekkür ederim.
Umarım keyifle okumuşsunuzdur, tatlı bir müzikle hoşça kalın diyoruz😊
| We G o o g l e | We Blogger |
Ece Gamze
|
⠀Yazar Hakkında: |
| ⠀Neşeli, pozitif ve enerjik biriyim. Kitapsız ve filmsiz bir hayat düşünemiyorum. Gülümseme ve iletişim hayatta en önem verdiğim şeyler:) |



Yorumlara 















Bahar Hanım'ı uzun zamandır tanıyorum ama bu röportaj kendisi hakkında daha fazla bilgi sahibi olmamı sağladı.
YanıtlaSil@EceGamze'nin hazırladığı sorular ve @MaviyeİzSüren (Bahar) cevapları sayesinde kendisini yeniden tanıdım... :Ç
Bize zaman ayırıp bu röportajı yaptığı için minnettarız. Bu güzel röportaj için teşekküre deriz. :Y :F
Teşekkür ederim @Saylo😊
SilYakından tanımak güzeldi. Yolu açık olsun. Teşekkürler :))
YanıtlaSilTeşekkür ederiz yorumunuz için 😊
Sil@YILDIZ yorumunuz için teşekkür ederiz :T :Y :F
SilNe güzel sorular ve içten cevaplar olmuş 😌 Tebrik ederim ve başarılarının devamını dilerim Maviye İz Sürenler yolda 🥰
YanıtlaSilÇok teşekkür ederiz yorumunuz için😊
Sil@elsa yorum için teşekkür ederiz :)
SilSizleri buralarda hep görmek isteriz :D :T
Çok guzeldi röportajınız. Yazarımızı tebrik ediyorum.👏😍Yolu açık olsun 🌸 başarılar dilerim 🧿
YanıtlaSilÇok teşekkür ederiz yorumunuz için😊
SilBu güzel röportaj için tebrik ve teşekkürlerimi sunuyorum
YanıtlaSilElimizden geldiğince bir şeyler yapmaya çalıştık :)
SilKısa, öz ve içten. Bir solukta okudum. Sorular güzel, verilen cevaplar da enfes. Soru ve cevap iki kalite bir araya gelince mükemmel bir ropörtaj ortaya çıkmış. Tebrik eder, yolunuz açık olsun.
YanıtlaSilNe güzel yazmışsınız. Çok teşekkür ederiz yorumunuz için😊
SilYorumun için teşekkür ederiz @Ramazan Abi :)
SilMerhabalar.
YanıtlaSilYazar ve öğretmen olan bir anneyi taıdık. Kendini yetiştirmiş, kültürlü, donanımlı ve her şeyden önemlisi kendisi ve çevresiyle barışık bir yazar. Sağlık, mutluluk ve yaşamın her alanında başarılar dilerim.
Selam ve saygılarımla.
Çok güzel yazmışsınız. Çok teşekkür ederiz yorumunuz için😊
SilMerhaba @Recep Abi yorumun için teşekkürler :) :T
SilBlogforum ailesinin değerli üyelerine ve yorum yapan kıymetli arkadaşlarıma çok teşekkür ederim:)
YanıtlaSilBiz teşekkür ederiz, çok mutlu olduk😊
SilBiz teşekkür ederiz :)
SilÇok keyifliydi seni de yakından tanımak çok daha sevindirici :)
Arkadaşımızı yakından tanımak güzeldi, yolu açık olsun.Sizlerin de emeğinize sağlık 🙏😇
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim yorumun için canım😍😊
SilBu sabah uğrayabildim ancak bloğuna sevgili Bahar. Yazmayı çok seven birinin yazamamasının nasıl acı verdiğini çok iyi anlarsın.
YanıtlaSilNe güzel bir röportaj olmuş. Keyifle, düşünerek, bazı soru ve yanıtlarda duraksayarak, anılarda gezinerek okudum bu kapsamlı söyleşiyi.
Mükemmel sorulara içten yanıtlar verilince okumaktan vazgeçemiyor insan.
İlk kitabını okumuş, yorum yapmıştım. Hayatın içinden ne güzel öykülerdi. Başucu kitabı gibi zaman zaman okuyorum halâ.
Yeni kitabını alalı epey zaman oldu. Okur okumaz yorum yapacağım
Tanıdığımı sandığım seni , bu harika söyleşi ile daha derinlemesine tanıdım, takdir ettim.
Güçlü kişiliğini, alçakgönüllü, sakin yapını, anne ve öğretmen rollerini daha bilinçli olarak anladım.
Özellikle kimlik ve kişiliğinle ilgili bazı sorular ve yanıtları mükemmel,
Röportajda emeği olan arkadaşları kutluyor, yürekten selam ve sevgilerimi iletiyorum.
Edebiyat dünyasında, hak ettiğin biçimde yolun açık, başarıların daim olsun.
O kadar güzel yazmışsınız ki yorumunuz çok mutlu etti, çok teşekkür ederiz güzel sözleriniz, düşünceleriniz için😊🙏
Sil