İstanbul’un Yüzyıllık Hafızası Gün Yüzüne Çıkıyor: Kolektifin Belleği

Kendimi ‘yazar‘ veya ‘düşünür‘ gibi statik etiketlerden çok, hayatın içinde nefes alan bir ‘gözlemci‘ ve ‘okur‘ olarak tanımlıyorum. Ve tüm bu rollerin üzerinde taşıdığım en değerli kimliklerim, bir ‘eş‘ ve ‘baba‘ olmaktır.

Artİstanbul Feshane, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) yıllardır kapalı kapılar ardında biriken devasa sanat envanterini kamusal erişime açıyor.

Kolektifin Belleği: İBB Koleksiyonları başlığını taşıyan sergi, sadece bir sanat gösterimi değil, aynı zamanda kentin Osmanlı’dan Cumhuriyet’e uzanan kültürel dönüşümünün canlı bir panoraması niteliğinde.

Sergi, İBB’nin Resmemaneti, Atatürk Kitaplığı ve Şehir Müzesi gibi farklı arşivlerinden derlenen eserleri, bağışçılar aracılığıyla kazandırılan yapıtlarla harmanlıyor. Ortaya çıkan tablo ise niceliksel ve niteliksel olarak oldukça çarpıcı:

Kapsam: 187 farklı sanatçının imzasını taşıyan toplam 627 eser.

Zaman Çizelgesi: İmparatorluk döneminden modern Türkiye’ye uzanan bir asırlık süreç.

Öne Çıkan İsimler: Giovanni Bellini’nin tarihi dokunuşlarından Tevfik Fikret’e, Abdülmecid Efendi’den Bedri Rahmi Eyüboğlu’na kadar sanat tarihinin mihenk taşları.

Kentin Envanterinden Kamusal Alana

Bu seçki, İstanbul’u sadece fiziksel bir mekan olarak değil; toplumsal ilişkilerin, çatışmaların ve dönüşümlerin sahnelendiği bir hafıza alanı olarak ele alıyor.

Portrelerden peyzajlara uzanan geniş yelpaze, şehrin sosyo-mekânsal değişimini ve kültürel katmanlarını belgeleyen bir arşiv görevi görüyor.

Özellikle Cengiz Akıncı danışmanlığında koleksiyona dahil edilen eserler, bireysel birikimlerin toplumsal hafızaya nasıl entegre edildiğinin somut bir örneği.

Ziyaret Bilgileri

İstanbul’un kültürel mirasını kent hakkı olarak tanımlayan bu proje, 13 Aralık 2026 tarihine kadar izleyiciyle buluşmaya devam edecek.

Mekan: Artİstanbul Feshane

Giriş: Ücretsiz

Ziyaret Saatleri: Pazartesi hariç her gün 10.00 – 20.00

We G o o g l e

We Blogger

Nizamettin Gümüş	⠀Yazar Hakkında:
	⠀Kendimi ‘yazar‘ veya ‘düşünür‘ gibi statik etiketlerden çok, hayatın içinde nefes alan bir ‘gözlemci‘ ve ‘okur‘ olarak tanımlıyorum. Ve tüm bu rollerin üzerinde taşıdığım en değerli kimliklerim, bir ‘eş‘ ve ‘baba‘ olmaktır.

17 Aralık 2025 Çarşamba

Yorum Yapılmadı

Kez Okundu.

Sohbet ve Genel Konular


0551 895 58 71

İstanbul’un Yüzyıllık Hafızası Gün Yüzüne Çıkıyor: Kolektifin Belleği

0 Yorum Yapılmış